Ramazan orucunun bilimsel faydaları neler, bunlardan bahsedeceğim. Biliyorsunuz ki aralıklı orucun sağlık faydalarından dolayı Ramazan orucuna olan ilgi ve bu konuda yapılan araştırmaların sayısı arttı.
Bu araştırmalardan kanıt düzeyi en yüksek olan sistematik incelemeleri aktarmaya çalışacağım.
Orucun; gebelik, kanser, covid, kilo verimi, şeker hastalığı, tansiyon, kalp hastalığı, kolesterol, trigliserid, migren, böbrek hastalıkları, kireçlenme, kemik erimesi, romatizmal hastalıklar, tiroid hastalıkları, bağışıklık ve fiziksel aktivite üzerine bilimsel etkilerine bakacağız.
Kimler oruç tutabilir, kimler tutamaz? Orucun faydaları nelerdir? Bu konuda bilimsel araştırmalar ne diyor birlikte bakalım.
Burada anlatacaklarım tıbbi tavsiye değildir. Tanı ve tedavi için hekiminize başvurmalısınız!
Bilimsel Araştırmalar
1- Hamilelikte Oruç
En çok gebelik ve emzirme durumunda, oruç tutma ile alakalı soru geliyor. Emzirme için herhangi bir araştırmaya denk gelmedim.
22 çalışmanın dahil edildiği yaklaşık 30 bin gebenin incelendiği büyük bir araştırma ile başlayalım.
Bebeğin doğum ağırlığı, 21 çalışmada bildirildi ve annenin oruç tutması bebeğin ağırlığını etkilenmedi.
Ramazan orucunun, erken doğum üzerinde hiçbir olumsuz etkisi olmamıştır.
Sonuç: Ramazan orucu doğum kilosunu olumsuz etkilememektedir.
Sadece 1 araştırmada bebek değil ama plasenta ağırlığı düşük çıkmış.
Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30359228/
Çocuklarda herhangi bir anormalliğe rastlanmadığına dair bilimsel araştırmalar yer almaktadır.
Başka bir araştırmada;
Ramazan ayı başında ve sonunda 1390 gebeye Doppler ultrason yapıldı.
Sonuçlara göre, sağlıklı hamile kadınlarda tutulan orucun, anne karnındaki bebeğin gelişimi üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur.
Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31691940/
Gebelik, doğal bir süreçtir. Yani hastalık olarak görmemek gerekiyor. Eğer riskli bir gebeliğiniz yoksa, oruç tutma konusunu hekiminizle konuşabilirsiniz. Ancak riskli gebeliğiniz varsa, kesinlikle kendinizin ve bebeğinizin sağlığını tehlikeye atmayın. Hekiminizin talimatlarına uyunuz.
2- Oruç Tutma ve Kanser;
IGF-1 dediğimiz ve yüksekliğinde, bazı kanser türlerinde artış görülen bir protein bulunmaktadır. Büyük çaplı bir çalışmada, oruç tutmanın IGF-1 düzeylerini önemli ölçüde düşürdüğünü, ortaya çıkarmıştır.
Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31116995/
Oruç tutmak, bu olumlu etkilerin çoğunu büyüme hormonunu artırarak gerçekleştiriyor muhtemelen. Çünkü açlık sırasında büyüme hormonu 4-5 katına kadar çıkıyor. Bu da hasarlı hücreleri yıkıp, yerine yenilerinin yapılmasını sağlıyor.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15809014/
3- Ramazan Orucu ve Covid-19
Ramazan orucu ile ilişkili metabolik değişikliklerin, olumsuz etkisine dair herhangi bir kanıt yok.
Ancak, yetersiz beslenme akut viral hastalıklarda tehlikeli olabilir. [ 26 ]
COVID-19 yeni bir hastalıktır ve risk faktörleri hakkında yeterli bilgi yoktur.
Bununla birlikte, yaşlı insanlar (65 yaş üstü) ve kardiyovasküler hastalık, diyabet, kanser ve kronik akciğer ve böbrek hastalığı gibi ciddi komorbiditeye sahip olanlar, COVID-19’dan kaynaklanan ciddi hastalık için daha yüksek risk altında olabilir. [ 27 ]
Oruçtan dini muafiyetlerinin farkında olan Müslümanların bu muafiyeti ve oruç tutmamaya karar verdikleri gösterilmiştir. [ 28 ]
4- Ramazan Orucu ve Kalp Hastalıkları
Ramazan orucu sırasında akut kalp krizi geçirme riski, oruç tutulmayan günlere kıyasla benzerdi.
Ramazan orucu, (HDL-c) yükseltti. Kötü kolesterolü (LDL-c) ve toplam kolesterolü (T-kol) de düşürerek, tüm değerlerde fayda sağladı.
Fakat şeker hastalarında bu değerlerde iyileşme görülmedi.
Ayrıca Ramazan orucu vücut ağırlığını, vücut yağ yüzdesini ve BKİ’yi (beden kitle indeksi) düşürür.
Sabit kalp hastalığı olanlar, aktif şikayeti olmayanlar güvenle oruçlarını tutabilir.
Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26649024/
Başka bir büyük araştırmaya ise 15 çalışma dahil edilmiş.
İnme, kalp krizi ve kalp yetmezliği verileri incelenmiş.
Analiz, Ramazan orucundaki kardiyovasküler olayların görülme sıklığının oruç tutmayan döneme benzer olduğunu ortaya koydu.
Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/27186152/
5- Oruç ve Böbrek Hastalıkları
Yapılan bir araştırmada, böbrek nakli olan hastalar, Ramazan ayında güvenli bir şekilde oruç tutabilir denmiş.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25364369/
Kronik böbrek hastalığı olan hastalar, glomerüler filtrasyon hızı anlamlı bir şekilde değişmediğinden Ramazan ayında güvenli bir şekilde oruç tutabilirler.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26082658/
Bu çalışmanın kronik böbrek hastalarında Ramazan orucuna iyi bir tolerans ve güvenlik gösterdiği sonucuna vardık.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20814128/
Renal Kolik
9 çalışmanın 7’sinde, renal kolik ağrısının ortaya çıkmasının, oruç ayından etkilenmediğini bulmuştur.
Buna karşılık, iki çalışma oruç esnasında artan bir insidans olduğunu belirtti.
Sonuçlar: Mevcut kanıtlara göre, oruç tutmanın böbrek taşı riskini önemli ölçüde artırması olası değildir.
Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32807286/
Ramazan Orucu ve Böbrek Taşı
Farklı büyük çaplı bir araştırma ise, böbrek taşı oluşumu açısından oruç tutulan ve tutulmayan zamanlar arasında fark olmadığını göstermiştir.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32981032/
6- Oruç ve Kilo Verimi
25 çalışmanın dahil edildiği büyük bir araştırmaya göre, Ramazan’da genel olarak 1 – 1.5 kg kadar kilo verimi olduğu tespit edilmiş.
Bununla birlikte, kaybedilen kiloların çoğu birkaç hafta içinde geri alınmış.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23182306/
70 araştırmanın dahil edildiği büyük bir çalışmada, yine verilen kiloların, Ramazan’ın bitiminden 2-5 hafta sonra, geri alındığını göstermiş.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30813495/
Bu konuda, Ramazan sonrasında da verilen kiloların geri alınmaması için, sünnet olan haftada 2 kez, Pazartesi ve Perşembe olmak üzere oruç tutulmasını tavsiye ediyorum.
7- Ramazan Ayında Egzersiz ve Spor
11 çalışmanın dahil edildiği bir araştırmaya göre, Ramazan ayı boyunca; hızlı yürüme, uzun mesafe koşuları, bisiklet, kick boks, yüzme, koşu bandı, ip atlama, kuvvet antrenmanı gibi egzersizler oruçtan etkilenmedi.
Oruç sadece, sabah saatlerinde kısa mesafede yapılan hız sporlarını performansı olumsuz etkilendi.
Sporcuların fiziksel performansının, oruçtan çok az etkilediği görülmüş.
Yorgunluk olasılığını en aza indirmek için uyku ve beslenmeye dikkat edilmeli.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31960369/
8- Oruç ve Şeker Hastalığı (Diyabet)
Oruç için en riskli hasta gruplarının başında şeker hastaları geliyor.
13 yıllık çalışmaların incelendiği büyük bir araştırmada, Ramazan ayında, şeker hastalarında komplikasyon görülme oranı, yılın diğer zamanlarına göre çok az daha yüksektir.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32335095/
Başka büyük çaplı bir araştırmada ise, oruç tutmak isteyen şeker hastalarına Ramazan ayında dikkat edilmesi gerekenler üzerine, bir eğitim verildi.
Ramazan odaklı eğitim alan müdahale gruplarındaki oruç hastalarında, geleneksel bakım alan hastalara kıyasla şeker düşüklüğü yaşama riskinde önemli bir azalma (%81 azalma) ortaya koymuştur.
Dahası, HbA1c, Ramazan odaklı diyabet eğitimi alan hastalar arasında, geleneksel bakım alanlara kıyasla önemli ölçüde iyileşti.
Sonuç: Ramazan odaklı diyabet eğitimi hipoglisemi ve glisemik kontrol üzerinde önemli bir etkiye sahipti.
Belki oruç tutmak isteyenlere, Ramazan ayına özel eğitimler verilebilir diye düşünüyorum.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33159361/
İnsülin Direnci
Analiz edilen glikometabolik belirteçler şunlardı: açlık glikozu (FG), insülin, insülin direnci (HOMA-IR)
Sonuç olarak Ramazan orucu, herhangi bir olumsuz metabolik etki oluşturmaz ve sağlıklı kişilerde bazı şeker değerlerinin, iyileştirilmesine yardımcı olabilir.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32446800/
Önemli bir uyarı; insülin kullanan şeker hastaları için oruç tutmak ölümcül risk doğurabilir. Kesinlikle hekimleri ile görüşmeden oruç tutmamalılar.
9- Ramazan Orucu ve Hipertansiyon
Yapılan bir çalışmaya Ramazan orucu tutan, 58 hipertansiyon hastası dahil edildi. Oruç, hipertansif kişilerin kan basıncını etkilememiştir.
Sonuç: Ramazan orucu, hipertansif ilaçlarla kontrol edilen hastalarda, tansiyon durumlarını etkilemeksizin kardiyak stresi azaltabilir.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33859841/
Bir diğer araştırmada, Ramazan orucu sırasında vücut kitle indeksi, lipid profili ve kan basıncı, hipertansiyonu olan hastalarda önemli iyileşme gösterdi.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23391328/
10- Oruç ve Kas Kemik Eklem Hastalıkları (Osteoartrit, Osteoporoz ve Romatoid Artrit, Gut)
Yapılan bir araştırmada; Ramazan orucu, iltihaplı romatizmanın aktivitesini etkili bir şekilde iyileştirebildiği görüldü.
Sonuçlar, Ramazan orucunun, ilaç kullanmadan, osteoartrit (kireçlenme) ve osteoporozlu (kemik erimesi bulunan) hastaların tedavisi için umut verici bir müdahale olabileceğini göstermektedir.
Daha ileri çalışmalara ihtiyaç duyulmasına rağmen, gut hastalarının oruç tutmalarında da sorun yok gibi görünmektedir.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23391328/
11- Oruç ve Tiroid Hastalıkları (Hipotiroidi) (Levotiroksin Kullanımı)
Hipotiroidi hastaları, Ramazan’da ilaç kullanımı konusunda en çok sıkıntı çeken hasta grubunu oluşturmaktadır.
Ramazan öncesi kontrollü TSH değerleri olan hastalar; 3 gruba ayrılmış. Levotiroksin (Euthrox ya da Levotiron) İlaçlarını sahur öncesi, iftar öncesi ve iftar sonrası almışlar.
Sonuç olarakRamazan ayında ilacın farklı zamanlarda alınması, TSH kontrolünde önemli bir farklılık ortaya çıkarmadı.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32636883/
O zaman en uygun zaman, iftardan sonrası olabilir diye düşünüyorum.
12- Oruç ve Migren (Baş Ağrısı)
Ramazan’da tüm ay boyunca migren ataklarının sıklığında 3 kat artış olduğunu gözlemlenmiş. Bu sıkıntı evrenseldi. Şeker düşmesi ve susuzluğa bağlı olduğu düşünülüyor.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20652352/
Migren sıklıkla, az su tüketenlerde, abur cubur ve rafine gıda tüketenlerde ortaya çıkıyor. Ramazan süresince, bunlardan uzak durmakta fayda olacaktır.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15809014/
13- Ramazan Orucu ve Bağışıklık Sistemi
Tam 45 tane çalışmanın dahil edildiği büyük bir araştırmadan bahsedeceğim.
Bu araştırmanın sonucunda, şunlar yer almaktadır:
(1) Ramazan orucunun bağışıklık sistemini sadece hafif bir şekilde etkilediği gösterilmiştir. Ancak kısa bir süre sonra eski temel durumuna geri döner.
Bu süreçte hasarlı savunma hücreleri yıkılır, yerine yenileri yapılır. Böylece bağışıklık sistemi güçlenir.
(2) Astımlı hastalarda, otoimmün bozuklukları olan hastalarda oruç güvenliydi.
(3) Kalp hastalarında, lipid profilinin iyileştirilmesi ve oksidatif stresin hafifletilmesi gibi yararlı etkilere sahip olabilir.
(4) Şizofreni hastaları gibi psikiyatri hastalarında, oruç tutmak savunma hücreleri göstergelerini iyileştirebilir.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29230208/
Tıp bir bilim dalıdır ve hızla değişebilmektedir. Herkes her zaman son yenilikleri takip edemeyebilir. Hekiminize hastalığınız ile alakalı sorularınızı danışabilirsiniz. Tedavinize kendi başınıza değil, kesinlikle hekiminizin kararı ile yön vermelisiniz.
Ramazan Orucu ile alakalı en güncel sağlık bilgilerini anlatmaya çalıştım. Herhangi bir sorunuz varsa, aşağıdan bize yazabilirsiniz.